Hoş geldin
dertli kardeşim, selam olsun. Sana dertli dedim çünkü biliyorum dertsiz insan
yoktur. Bana göre ''İnsan derdi kadar büyük kalbi kadar güçlüdür.'' Yani
insanın hayattaki kıymetini üstüne aldığı dertler ve o dertleri yüklenen kalbi belirler. Bizim dergimizin de mayası derttir.
E madem
buraya kadar geldin o halde beraber yürüyelim uzak gibi görünen yakınlara. Bir
adım atalım omuz omuza belki kendiliğinden çözülür bizi tutan zincirler. Bu
cümledeki '' belki'' var ya birçoğumuz için yoldan kaçış sebebi. ''Ya çözülmezse?'' Hazır fırçaların en güzelinin gündemi kardeşlikken, ben de size bir kardeşlik
yapayım ve bu konu hakkında muhabbet edelim. Her ne kadar sessizlik kadar
anlamlı olmasa da bazen iyi olur yürürken laflamak.
Belkilerden
de, belkilerin oluşturduğu huzursuzluklardan da nefret ediyorum. Belki bu
yazıyı kimse okumaz, belki de yürümeye hevesli olduğun yolun sonu yok... Olsun,
sen istikamete sevdalan da yolun sonuna varmasan da olur. İnsanın sevgisi
sonsuzdur. Sen de âşık ol, aşkla koş bakalım hiç şikâyet eder misin? Benim için
aşk, sevdana kavuşmak değildir, sevdan için yolda olmaktır. Dünya yarım kalan hikâyelerle
dolu ama bunların hiç yazılmamış hikâyelerden iyi olduğundan eminim. Sen yola
çık ve yürü! Yürümeye de devam et. ‘Ben yürümeyi bilmem' deme, öğrenirsin.
Şairin de dediği gibi 'yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder.’ Çektiğin
çilelerin, aldığın yaraların seni terbiye ettiğini ve yolun sonuna, hedefe
ulaştıracağını bil. Gönül gözünle bak yoluna. Bak o zaman neler göreceksin.
Kıymetli
yol arkadaşım, biz Fırça Dergisi olarak çıktığımız yolu yarıladık. İstek ve
emek ve kararlılığın sonucunda ilk sayımızı çıkardık. Şimdi ilk sayımızda ‘Neler
hazırladık?’ sorusunun cevabını vereceğim. İçeride dertli kimselerin sizlere
anlatacakları var, hepimizin hayatını ''Ne oluyor abi ya?'' moduna çeviren
korona var, okunmuş kitaplar, izlenmiş filmler, gezilip görülmüş yerler var.
Öğrenilmesi gerektiğini düşündüğümüz bilgiler var. İşinin ehli insanların bize
fayda getireceğini düşündüğümüz röportajları var.
Yürümeye
başladığımız yolu yarıladık. Kimseyi yarı yolda bırakmayalım. Gel kardeşim,
ikinci yarıyı da beraber koşalım. İyi okumalar.