ÇAĞDAŞ İSLAMİ AKIMLAR

-Ahmet Mücahit Danışmaz


Bismillahirrahmanirrahim.

Yaşadığımız çevreye ve topluma karşı belli başlı görevlerimiz var. Bunu iki kısma ayırabiliriz. Birincisi,
biraz daha genel olan ve hepimizin yapabileceği görevler; bir teyzenin ellerindeki poşetleri evine
kadar taşımak, ailemizin ve mahallemizin izzeti nefsini muhafaza etmek, iyi bir ilişki kurmak, dedikodu
yapmamak, gıybet etmemek, tuttuğumuz köşe başlarında Efendimizin (s.a.v) tabiriyle yolun hakkını
vermek. Bu arada konunun mecrasını bilerek kaydırıyorum ve soruyorum abi, nedir bu yolun hakkını
vermek?

Buraya, illa da köşe başı tutacağız arkadaş diyen abiler, illa da gece kapı önünde oturacağız diyen
hanım ablalar ve hassaten tofaşlarıyla yollarımızda arzı endam eden “Tofaşkçı” arkadaşlar kulak
versinler. Arkadaşlar “Gözü haramlardan korumak, gelip geçene eziyet vermemek, verilen selâma
mukabelede bulunmak, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırma vazifesini yerine getirmek” yolun hakkını vermek demektir. Ablalar, abiler ve tofaşkçılar kendilerine kıyas etsinler vesselam.

İkincisi, biraz daha özel ve bize uygun olan görevlerimiz var ki bunlar biraz daha ihtisas alanına girer.
Örnek olarak marangozluk, börekçilik gibi her isteyenin yapamayacağı işler için ‘çıraklıktan ustalığa' 
diye bir yol yordam vardır.

Bu açıklamaları yaptıktan sonra bu ayki kitabımıza geçebiliriz. Bu minvalde özel olarak müftülerin,
vaizlerin, imamların ve davetçilerin; genel olarak ise ümmetimiz hakkında konuşan herkesin okuması
gereken bir kitabı ele alacağız. Çünkü “usulsüz vusul olmaz” (gusul değil) kaidesi gereğince
ümmetimiz hakkında konuşacak herkesin doğruyu usulünce karşısındakine aksettirmesi
gerekmektedir. Misal olarak kimi insanlara azap ile kimine ödül ile hakkı anlatırız. Burada da
ümmetimizin dertlerini konuşurken, farklı cemaat mensuplarına karşı kullanacağımız farklı üsluplar
olmasını elzem kılıyor. Yoksa çok kırıp dökeriz.

Çağdaş İslami Akımlar, aslında üniversitelerimizin ilahiyat bölümlerinde okutulan bir ders. Önemli bir
ders olduğuna şüphe yok. Mehmet Ali Büyükkara hocamız da (Bu arada Şehir Üniversitesinden
yanayız. Eğitim siyasete kurban edilemez.) bu ders özelinde bir kitap hazırlamış.

Kitap dinde ihya hareketlerinin nasıl başladığı ve ilk temsilcilerinin hayatlarıyla başlıyor. Daha
sonrasında gelenekçilik, ıslahatçılık ve modernizm başlıklarıyla devam ediyoruz. Bu üç başlığı kendi
içerisinde yine başlıklara ayırdıktan sonra Türkiye, Arap Dünyası ve Hint Alt Kıtası merkezinde çağdaş
islami akımları inceliyoruz. Suud Selefiliğinden Dİyobendiyye medreselerine, Nedvetü’l Ulema’dan
Cemaat-i İslamiye, Süleymancılıktan Nurculuğa, İhvan’dan Milli Görüşe kadar uzanan bir silsile var.

Nedvi, Hasan El – Benna, Said Nursi ve Erbakan hoca gibi büyüklerin mücadelelerine de şahit
oluyoruz. Seyyid Ahmed Han gibilerinin siyasi eğilişlerine şahit oluyoruz.

Hint Alt Kıtasındaki garip gelen eğilimler, Arap Dünyasındaki aşırılığa kaçan görüşler Vahhabilik
eksenin de Ortadoğu, Türkiye’deki kültürel, siyasi hareketler ve tarikat hareketlerine nazar ediyoruz.
Özellikle Türkiye’deki Nakşibendiyye tarikatının Halidiyye kolunun Anadolu’ya gelişi ve kültürümüze
ve siyasetimize etkileri okunmalı.

Ayrıca benim değinmek istediğim en önemli konu kitabın özellikle kaynakçası çok sağlam.
Makalelerden kitaplara efsane bir liste oluşturabiliriz.

Bu kitap bize Coğrafyamızın birikimi olan kişileri, kurumları tanıma fırsatı vermiştir. Nerede hata
yaptığımızı görme, ne tür topluluklara sesleneceğimizi anlama fırsatı vermiştir. Muhterem hocamız
Mehmet Ali Büyükkara Beyefendiye emekleri için teşekkür ederiz.

Bilali Yıldırım abimizin deyişiyle “Kalbinizin Sahibine Emanet olun.”

Unutmayınız ki kalpler ancak Allah’ın elindedir.



Yorumlar