DİZİ GİBİ OYUN; DETROİT: BECOME HUMAN

-Muhammed Yusuf Karaarslan



Detroit Become Human, Quantic Dream şirketi tarafından geliştirilip, 24 Nisan 2018 tarihinde PlayStation 4’te, 12 Aralık 2019’da Microsoft Windows platformunda yayınlanan macera oyunudur.

Oyunun senaristi ve yönetmeni olan David Cage, yapay zekâ uzmanlarına danışarak, oyunu tam olarak 2 yılda tamamlamış. Hikâyesi, ABD’nin Michigan eyaletine bağlı Detroit şehrinde geçen oyunun daha gerçekçi olması için, bölge üzerinde keşif turları bile yapılmış.

Bu klasik ve sıkıcı giriş bilgilerinin ardından sadede gelelim ve oyunumuzdan bahsedelim. Oyunumuz bundan bi’ 18 yıl sonra yani 2038’de gerçekleşiyor.

Yıl 2038; Androitlerin insanlara karşı verdiği bir özgürlük mücadelesi. Teknoloji gelişmeye devam ediyorken, bu gelişmelerin sonucunda insanlığa hizmet etmek için tasarlanan, insanlar gibi bedeni ve zekâsı olan androitler üretiliyor. 2038 yılına geldiğinde bu androitlerin gelişmiş yapay zekâları onları bağımsızlık isteğine, beraberinde de insanlara karşı vereceği bir özgürlük mücadelesine itiyor ve savaş başlıyor.

Oyun; Kara, Markus ve Connor adlı 3 ana androit karakteri üzerine kurulmuş. Hizmet androidi olan Kara, sahibinin kızına yaptıkları sonucunda sistem duvarını kırarak, aynı insanlar gibi bilinç sahibi oluyor ve sahibinin kızı ile birlikte kaçıyor. Yani üretim programının dışına çıkarak aykırı bir androite dönüşüyor. Bakıcı androit olan Markus ise, yaşlı ve hasta olan sahibinin ölümünden sonra, androit Kara gibi evrilerek, aykırı bir androit hâline geliyor ve kendisini androitler için özgürlük mücadelesine adıyor. Üçüncü androit karakteri olan Connor da programı dışına çıkmış olan bu androitleri avlamak için üretilmiş üst düzey bir androit olup, onları yakalayabilmek için insanlarla iş birliği yapıyor.

Anlık tepki eylemlerine bağlı olarak değişen oyun içeriğinde, kimin ölüp kimin yaşayacağına oyuncu olarak sen karar veriyorsun. Diğer oyunlardan biraz farklı olan bu oyunda, ana karakterlerden herhangi biri ölse de oyuna devam edebiliyorsun. Yani “Game Over” yok; eğlence, heyecan ve macera sonsuz olarak devam ediyor.

Oyunu hızlandırmak, akıcı hâle getirip dinamikleştirmek adına karar verilmesi gereken durumlarda geri sayım mevcut. Bu yüzden hedefe ulaşabilmek için hızlı ve en doğru kararı vermelisin. Oyunun nasıl şekilleneceğini vereceğin kararlar etkileyeceği için her şey sana kalmış durumda. “Yaptıklarımdan pişman değilim, aklım hâlâ yapamadıklarımda.” diyorsan meydan senindir, dilediğin gibi ilerleyebilirsin. Ancak ilerledikçe yanlış kararlar vermiş olduğunu düşünecek olursan, belirli kayıt noktalarına dönerek, oyunu dilediğin gibi şekillendirmek de yine senin elinde.

Oyunun nasıl bir son ile biteceği ile ilgili yapacağın tercihlere bağlı yüzlerce ihtimal var. Aldığın kararlar ve yaptığın tercihlerle, androitlerin ve insanlığın kaderini belirleyeceğini tekrar belirtmiş olayım. Yaptığın seçimler seni var olan yüzlerce sondan sadece bir tanesine götürecek. O da neden mutlu bir son olmasın?