MEDENİYETLER BEŞİĞİ: MARDİN

 - Necmeddin Erbakan Yılmaz 




Mardin, farklı medeniyetlerin, farklı inançların ve farklı milletlerin buluştuğu, kültürlerin iç içe girdiği bir şehrin adıdır. Bu şehir Türkiye’nin en güzel şehirlerinden bir tanesidir.

Tarihiyle Mardin

Tarihinde Asurlular, Hititler, Urartular ve Romalıların eline geçmiş olan Mardin, 640 yılında halife Hz. Ömer döneminde Müslümanlar tarafından fethedilmiştir. 750 yılında, şehirde isyan çıkaran Hariciler şehrin hakimi oldular.

1085 yılında Selçukluların Mardin’e girmesiyle Türkmenler de şehre gelmeye başladılar. Bu tarihlerde şehirde birçok yapıda imzası bulunan ve merkez ilçenin adını taşıyan Artuklu Beyliği şehirde egemen oldu ve bu topraklarda 300 yıl hüküm sürdü. Artuklular bir dönem önce Eyyubiler'e sonra Selçuklular'a tabi oldularsa da Mardin’i hiç vermediler.

Mardin, ilerleyen dönemlerde sırasıyla Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Şah İsmail tarafından ele geçirilmiş, en son da Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı Devleti’nin himayesi altına girmiştir. Bu tarihten itibaren sakin bir dönem geçiren Mardin, Cumhuriyet'in ilanından sonra Türkiye Cumhuriyeti‘nin 47 numaralı ili olmuş, 2014 yılında da büyükşehir statüsüne geçmiştir.

Mardin Coğrafyası

Mardin, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Fırat ve Dicle nehirlerinin arasında kalmakta, ama nehirler şehir merkezine uğramamaktadır. Mardin’in doğusunda Şırnak; kuzeyinde Batman ve Diyarbakır; batısında Şanlıurfa bulunurken, güneyi ise boydan boya Suriye sınırıdır.

Suriye’nin büyükşehirlerinden birisi olan Kamışlı, Mardin’in Nusaybin ilçesinin tam karşısındadır hatta aralarında ülke sınırı olmasa bu iki şehir neredeyse birleşmiştir. Aynı durum Mardin merkezi ile Kızıltepe ilçesi arasında da mevcuttur. Mardin’in merkezi bir dağ üzerinde, Kızıltepe ise o dağın hemen eteğinde bir ova üzerinde kuruludur. Bu sebeple Mardin havalimanı, bazı AVM ve hastaneler Kızıltepe ilçesinde yer alır.

Mardin’in merkezi yüksek bir dağ üzerine kurulmuştur. Bu sayede yukarıya doğru çıkıldığında Mezopotamya ovalarının müthiş manzarasını izletebilecek bir konumdadır.

Mardin Mimarisi, Mutfağı ve Turistik Yerleri

Mardin, taş mimarinin görüldüğü önemli şehirlerden biridir. Ortaçağ mimarisinin günümüze uzanan örneklerinden biri olan tarihi taş evler, şehre özel bir görünüm kazandırmaktadır.

Aşikar olan bu tarihi yapılar ve Mardin’in birçok bölgesinde bulunan/bulunmaya devam eden antik çağlara ait eserler, Mardin‘deki tarihin ne kadar derin olduğunu ortaya koymaktadır.

Kendine özgü lezzetleri, çeşitli yemekleriyle zengin bir mutfağa sahip olan Mardin, bu alanda adından söz ettirmeyi başaran şehirler arasındadır.

Yüzyıllardır süregelen ticaret kültürünün canlılığını hâlâ koruduğu Mardin’de çarşılar oldukça zengindir. Özellikle kumaş, örtü, sabun, dibek kahvesi, kuruyemiş, kehribar tesbihleri ve bölgedeki Süryanilerin elinde olan şarap ticareti meşhurdur.

Mardin'in, merkezinden sonra en güzel ilçesi Midyat‘tır. Araplar, Kürtler, Süryaniler, Ezidiler ve Türkler burada da bir arada yaşamayı bilmektedir. Tarihi doku hâlâ korunduğundan güzelliğinden bir şey kaybetmemiş olması nedeniyle birçok dizi ve film bu bölgede çekilmektedir. Midyat Sıla Konağı, Mardin Ulu Camii, Zinciriye Medresesi, Kasimiye Medresesi gibi tarihi ve turistik yapılar, TV ekranlarında sıkça görülmektedir. 

Tarihi dokunun korunmasından söz etmişken, ayrı bir parantez açmak istiyorum. Batman’ın Hasankeyf ilçesinin ev sahipliği yaptığı binlerce yıllık tarihi güzellik, Midyat'a daha yakındır. Bu sebeple Hasankeyf’i Mardin için de önemli bir değer olarak nitelendiriyorduk. Ancak bölge üzerine inşa edilen barajla birlikte binlerce yıllık tarih sular altında kaldı. Mardin’e veya Batman’a gelecek olanlar için ziyaret edilecek yerler listesinde belki de ilk sırada göstereceğimiz bu değere maalesef artık yer veremeyeceğiz. Hasankeyf'i en az 8 kez ziyaret etmiş biri olarak belirtmek isterim ki, burayı daha önce ziyaret etmeyen çok şey kaybetmiştir. Tarihe yapılan bu saygısızlık da biz tarih severleri ziyadesiyle üzmüştür. Bu vesileyle kendi coğrafyamızdaki değerlere sahip çıkmamız gerektiğini, herhangi bir şekilde zarar görmesine göz yummamak gerektiğini hatırlatmakta fayda var.

Mardin birçok insanın görmediği halde hayaline giren bir şehirdir. Fırsatı olanların ziyaret etmesini kesinlikle tavsiye ediyorum. Ulaşımın da rahat olduğu bu şehre, tüm illerden karayolu ile ulaşılabileceği gibi Ankara ve İstanbul üzerinden günlük havayolu seferleri ile de ulaşım sağlayabilirsiniz.


Yorumlar